28 Eylül 2015 Pazartesi

Yaş 30 ve herşeyi kaçırmış olduğum bi his sürekli ensemde.

Hani işine karışmak gibi olmasın, Allah olan sensin ama benim hayatım senin ilgi alanına girmiyor sanki. Niyesini sormuyorum bak.
Aslında kaderine razı olmak çok güzel bişey. Yarrak gibi bi hayatın var ama mutsuz da değilsin gibi. Baya iyi bi taktik..Ama hayatta keşfedilen hiçbi sebep, sonucu kabul edilebilir kılmaz.Nasıllar gelir bu sefer, ya öyle olmasaydı ya farklı olsaydılar.

Kaybettiklerime falan üzülmüyorum cidden. Hissizleşmek biraz hüzünlü. Düşünsene biri gelip bıçağı sokuveriyor sadece bakıp geçiyorsun.
Eskiden kırgın yanlarımı burada göstermek daha kolay gelirdi, her yerde saklıyoruz zaten, bir burada açabilirdim.Artık o da mümkün gelmiyor.Kafam biraz güzel. Ona rağmen içimden geleni yapamıyorum. Kötü değil mi bu ya. Bu kadar bastırmak kendini.

Geçmişe dair bazı şeyleri bazen o kadar çok özlüyorum ki, bu tüm inanç sistemimi ele geçiriyor. Hastalıklı bir durum.. O yüzden bana düşman olup canımı yakmak isteyen herkesin önce bişeyleri sevmeme, bişeyleri sahiplenmeme ve onlara inanmama yardım etmesi gerekiyor.
Belki de varlıklarından şüphe ettiğim bütün duygular içimde ama onları uyandıracak olanlar ortada yok.
Ruhumdaki düğümler fazlasıyla sıkı. Kimsenin onları çözecek kadar ince tırnakları yok demiş Hakan Günday aferin ona..Kendimi okuyorum onda..

Dünyanın "kendin" için dönmediğini ne kadar çabuk öğrenirsen, senin için o kadar avantajlısın.Ne kadar çabuk hayal kırıklığı o kadar iyi.
Ama işte, hayattan ağzının ortasına sağlam bi yumruk yiyene kadar herkesin yaşama dair planları vardır.
Neyse, o gemi gelmeyecek. Bu acı geçmeyecek. Zaman hiçbişeyin ilacı değil. Hayırlısı da böyle değildi zaten. Hepimiz siktrolup gidelim bence.